Candan Çorbacıoğlu ve Amway Başarısı

Candan Çorbacıoğlu ve Amway Başarısı
Candan Çorbacıoğlu
Candan Çorbacıoğlu

Başarılı bir okul yaşamının ardından Coca Cola’da profesyonel iş yaşamına başlayan Candan Çorbacıoğlu iki kızını dünyaya getirmek ve büyütmek için iş hayatına 14 yıl ara verdikten sonra yine en baştan başlamayı göze almış. “Hamurumda çalışmak ve üretmek var” diyerek hayat felsefesini ortaya koyan Çorbacıoğlu, işte tam o sırada 20 yıl önce Türkiye pazarına yeni giren Amway’de işe başlıyor, iş disiplini ve üretkenliği ile başarı basamaklarını hızla tırmanıyor ve 14 yıllık arayı kat be kat kapatacak başarılara imza atıyor. Çorbacıoğlu, Türkiye’de 20 yılını geride bırakan Amway’in Avrupa Dış İlişkiler Bölge Müdürlüğünü yürütüyor. Türkiye ile birlikte 11 ülkeden sorumlu.

Başarılarıyla hemcinslerine çok iyi bir rol model olan Çorbacıoğlu sorularımızı içtenlikle yanıtladı.

Sizi tanıyabilir miyiz?

İzmirliyim. İzmir Amerikan Koleji mezunuyum.  AFS Değişim Bursu ile bir yıl Amerika’da kaldım.  Bu benim için gerçekten çok önemli bir yıldı. Bir anlamda hayatımda bir dönüm noktası oldu. 17 yaşımda evden uzak, ki o yıllarda iletişim imkanları bu kadar gelişmiş değildi. Bu deneyim beni gerçekten olgunlaştırdı. Kişiliğimin gelişmesinde çok önemli bir rol oynadı. Daha sonra Boğaziçi Üniversitesi İİBF’de İşletme okudum. Pazarlama bölümünde yüksek lisans yaptım. Öğrencilik yıllarımdan bu yana hep çalışma hayatının içinde oldum. Coca Cola’nın İzmir’deki merkezinde Türkiye’den sorumlu reklam ve satış geliştirme müdürü olarak işe başladım. Çok keyifle çalıştım. O dönemlerde genç bir kadın müdür olarak çalışmak çok farklı bir durumdu. Pek çok iş ortamında da tek kadın olarak yer aldım. Bu da daha kariyerimin en başında iş hayatında bir kadın olarak yer almanın zorluklarını görmemi sağladı.

Çocuklar için 14 yıl ara

İş ve aile dersek…

Eşimle Coca Cola’da tanıştık. Bir süre daha işime devam ettim. Sıkıntılı bir hamilelik süreci yaşadım ve bebeğimizi kaybettik. Daha sonra büyük kızıma hamile kaldığımı öğrenince sağlık nedeniyle zorunlu olarak işten ayrıldım. Anne olmak ile kariyer yapmak arasında bir tercih yapmak durumunda kaldım. Anne olmayı tercih ettim. Dolayısıyla iş hayatımda birçok insanı şaşırtacak 14 yıllık bir ara oldu. Ancak o arada da hiç boş durmadım. Sivil toplum kuruluşlarında aktif görev aldım. Eş ve anne olmak çok önemli ancak iş hayatı içinde olmak, üretmek, bir değer yaratmak da çok önemli ve benim hamurumda da üretmek var.

Peki 14 yıl aradan sonra dönüş nasıl oldu?

1994 yılında bir rastlantı sonucu Amway ile yollarımız kesişti. Amway’in Türkiye’deki faaliyetlerine başladığı yıldı. Bu sene 20. yılımızı kutluyoruz. Amway’de basamağın en altından koordinatör pozisyonunda işe başladım. Şirket tarihinde en sık kartvizit değiştirenlerden biri oldum. Daha sonra bana dış ilişkileri de verdiler, sonra müdür oldum ve kendi departmanımı kurdum. Yunanistan benim departmanıma bağlandı. Yani Amway’ Türkiye’de, Türkiye pazarlama koordinatörü olarak başlayan iş meceram 6 yıl sonra Avrupa organizasyonuna geçmem ile devam etti. 2000 yılından beri Avrupa yönetiminde görev alıyorum. Türkiye dışında Letonya , Litvanya, Estonya, Polonya, Macaristan, Slovenya, Hırvatistan, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan’dan sorumluyum. Ayrıca Avrupa yönetiminde de görevim var. Orada da bu bölgeden sorumlu olarak görev yapıyorum.

İşinizin zorlukları nelerdir?

Devamlı seyahat etmek zorundayım. Genellikle ayın iki haftası seyahat halindeyim. Tabi ki telekonferans, telefon ya da internet üzerinden iletişim kuruyoruz ancak hiç bir zaman yüz yüze iletişim gibi olmuyor. Şirketin dışa dönük penceresi gibiyim. Hükümet, basın, sektörel derneklerle iletişim ayrıca sosyal sorumluluk projelerinin yürütülmesi gibi işlerden dolayı  sık sık seyahat benim işimin ayrılmaz bir parçası. Uçaklar ofisim gibi adeta. 10 yıldır bu çalışma temposu benim için bir yaşam biçimi oldu.

İki kızım var. Büyük kızım ODTÜ’de doktora yapıyor. Küçük kızım da Kanada’da master yaptı. Biraz daha deneyim kazanabilmek için hala Vancouver’da yaşıyor.  Çocuklarım büyüdüğü için bu yoğun tempoya daha iyi ayak uydurabiliyorum. Çocuklarımı belli bir yaşa getirdikten sonra iş hayatına döndüğüm için özel yaşantım olumsuz etkilenmedi. Eşimle evliliğimizde 35 yılı geride bıraktık ve hala randevulaşabildiğimiz bir evliliğimiz var. Eksikliğini hissettiğim tek şey dostlarımı ve eski sosyal hayatımı özlemem. Onlarla vakit geçiremiyorum.

Fahri konsolosluk göreviniz de var değil mi?

İzmir’de Hırvatistan Cumhuriyeti’nin Fahri Konsolosuyum. Hırvatistan’a ilk gidişim yine Amway dolayısıyla 2000 yılında olmuştu.  Oradaki pazara 2001 yılında girdik.  Diğer 10 ülkeden herhangi birinde de fahri konsolos olabilirdim ama Hırvatistan’ı gerçekten çok sevdim. Çok sıcak ve bizim gibi inasanlar Hırvatlar. 2005 yılında atandım. Fahri Konsolosluk tamamen gönüllülüğe dayanan bir iş. İki ülke arasında ekonomik, sosyal ve  kültürel ilişkileri artırmak için faaliyetler yürütüyoruz. 1995 yılında Hırvatistan Cumhuriyeti kurulduğundan beri hep Türkiye ile çok iyi ilişkiler kurulmuş. Hırvatistan Cumhurbaşkanı Mesic dönemiydi. 10 yıl görevde kaldı ve ayrılmadan önce bana bir sivilin alabileceği en yüksek devlet nişanını taktı.  Ayrıca benim konsolosluğumu kendisi gelip açtı. Bu bir ilkti.  Benim Hırvatistan’ a olan sevgim onlar nezdinde de karşılık buldu bu da beni çok mutlu etti.

Hırvatistan ile ilişkiler hangi sektörlerde geliştirilebilir?

Savaştan çıktıktan sonra büyük ölçüde sanayisini kaybetmiş. Dolayısı ile onların katkısı  know-how bazında olabilir. Türkiye’den her şeyi alabiliyorlar. Tren, raylı sistemlerde ve ilaç sanayinde iyiler. Bunun gibi özel alanlarda ortaklıklar geliştirilebilir.

Farklı kültürlere sahip 11 ülke ile çalışıyorsunuz bunun artı ve eksileri neler?

Çok uluslu firmalarda çalıştığınız zaman bu tarz farklılıklar olması çok normal. Ben ilişkilerde esnek olmak, kültürlere duyarlı olmak  gerektiğini düşünüyorum. Çok katı kurallar olmamalı. Her ülkenin iş disiplini, alışkanlıkları farklı. Bu farklılıkları görerek ve dikkate alarak çalışıyoruz. Bir ülkede hayata geçirdiğimiz bir şeyi diğerine de uyarlayabiliyoruz. Özellikle sosyal sorumluluk projelerinde ülkeler birbirine iyi model olabiliyor.

Kadınların iş yaşamındaki artıları nelerdir?

Ben kadınların iş yaşamında erkeklerden çok daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Yöneticilikte de daha başarılılar. Bazı içgüdüsel avantajlarımız var mesela. Kadınların duygusal zekası daha yüksek. Bizler birlikte çalıştığımız insanların her türlü sıkıntısına, sorununa daha duyarlıyız. Dinlemeye hazırız. Erkeklerden daha iyi birer dinleyiciyiz. Bilmediğimizi daha rahat kabul ederiz ve öğrenmeye, çözüm bulmaya çalışırız. Bunun yanında kadınların birden çok rolü var; anne, eş, iş insanı gibi hepsini birden götürebilmek için de daha pratik olmak gerekiyor. Bu da iş yaşamında bizleri daha başarılı kılıyor.

İşin, eş ve anne olmaya kattıkları neler?

İki kızımı da büyütürken 14 yıl aradan sonra tekrar çalışmaya başladım. Çalışan kadınlar zaman planlamasını daha iyi yapıyor. Çocuklarla olan ilişkileriniz de daha bilinçli bir anne oluyorsunuz. Çocuğunuzla geçirdiğiniz zamanı daha güzel ve kaliteli kılmak için çabalıyorsunuz.  Çocuklarıız daha sorumluluk sahibi oluyor. Ben de iki kızıma iyi bir rol model olduğumu düşünüyorum.

Hobileriniz var mı?

Yazın Çeşme’de bahçe ile ilgilenmek beni çok keyiflendiriyor. Bunun dışında operayı çok seviyorum. Özellikle yurtdışındayken fırsat bulursam mutlaka operaya giderim.

11 ÜLKEDEN SORUMLU

Amway’den bahsedersek…

Amway dünyadaki en büyük doğrudan satış şirketi. 12 milyar doların üzerinde bir satış ciromuz var. Türkiye’de 20. yılını kutluyor. Amway Türkiye, tüm ülkedeki 283 bin girişimcisi ve 93,1 milyon ABD doları cirosu ile Amway’in dünyadaki odak pazarlarından birisi konumunda.  İnsanlara gerçekten kaliteli ürünler sunuyoruz.  Bir numara olmamızın nedeni budur. İnsanlar bu kaliteli ürünleri kullanıp, edindikleri pozitif deneyimi çevreleriyle paylaşarak kendi işlerini kurma imkanı elde ediyorlar. Amway girişimciliği teşvik eden bir organizasyon. Bugün en küçük bir işi bile kurarken yatırım yapıyorsunuz ve risk alıyorsunuz. Amway’de çok cüzzi bir rakamla başlıyorsunuz, ürün elimde kaldı gibi bir durum yok. Üstelik arkanızda dünyanın en büyük doğrudan satış şirketinin desteği var. Amway serbest girişimcilerine her türlü desteği sunuyor. Ürünler garantili. Zaten bu günlük yaşantımızda hep birilerine bişeyleri tavsiye ediyoruz. Biz de bu bir iş fırsatına dönüşüyor. Kadınlar bu noktada çok aktif. Onlar için çok büyük bir fırsat. Çoğu kadın eşleri ve ailesi ile bu işi yapıyor.

Kaynak:gozlemgazetesi.com GÖZLEM / AYŞEGÜL GÜNEYSU

Bir önceki yazımız olan Tupperware ile Türk Kadınlarının Başarısı başlıklı makalemizde tupper ware kalitelimi, tupperware ve Tupperware ev toplantıları hakkında bilgiler verilmektedir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ